Basına ve Kamuoyuna; Gün geçmiyor ki ülkemizde tüketicinin temel gereksinimlerine, sağlık ve güvenliğine, ekonomik çıkarlarına yönelik haksız bir uygulama yaşama geçirilmesin. Daha da önemlisi uygulama sahiplerinin, haksız uygulamalarını yaşama geçirirken ortaya koydukları fütursuz uygulamaları ve cesaretleri oldukça şaşırtıyor tüketici yurttaşları.
İspanya'nın AB dönem başkanlığının son gününde açılan "Gıda Güvenliği faslı” nedeniyle 2009 yılı analiz sonuçlarını geç de olsa kamuoyuna açıklama gereği hisseden Tarım Bakanlığı, ilgili kanunların öngördüğü şekilde, *Gıda ve diğer tarım ve hayvancılık ürünlerinin kalite ve standartlara uygun olarak üretimi, işlenmesi, korunması, pazarlanması, gerekli kontrol sisteminin tesis edilmesi, Halkın gereği gibi beslenmesinin sağlanması ve tüketim taleplerini karşılanması için ihtiyaç duyulan çalışmaları yapmak, *Piyasaya sürülen gıdaların, izlenebilirliğini kolaylaştırmak amacıyla, gerekli bilgileri içerecek şekilde etiketlenmesi ve tanımlanmasına ilişkin çalışmaları yürütmek, *İnsan sağlığının korunması amacıyla, gıda maddelerini ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten ve/veya satan işyerlerini denetlemek, sağlığa zarar verecek içerikte gıda maddeleri üreten, zararlı bir madde katan, gıdaya zararlı özelliğe yol açacak herhangi bir işlem uygulayan üreten, ithal eden ve satan gerçek veya tüzel kişileri denetlemek, *Gıda konusunda, tüketici haklarının korunması ve toplumun tüm kesimlerinin gıda kontrol safhalarına katılmasını sağlayacak tedbirleri almak gibi görev ve yetkileri olduğu, bu görev ve yetkilerin uygulanmasında, * İzlenebilirlik hükümlerine uymayan, *Sağlığın korunması ile ilgili yasakları ihlâl eden, *Tüketici haklarının korunması ile ilgili hükümlere uymayan, *sularla ilgili hükümler ve takviye edici gıdalar, bebek mamaları, özel tıbbî amaçlı diyet gıdalar ve tıbbî amaçlı bebek mamaları ile ilgili hükümlere aykırı hareket eden gerçek kişiler veya tüzel kişiliğin yasal temsilcilerinin yasaya ve hukuka aykırı uygulamalara karşı, *Hapis cezası alması için hukuki işlem başlatılması, *Firmanın faaliyetten men edilmesi, *Ayıplı malların müsaderesi ve *Ağır para cezaları uygulanması gibi, sorumluluklarının yerine getirilmesi gerekliliği olduğu halde, Bir önceki yıla göre sağlığa zararlı gıda maddelerinde nispi azalma var diyerek teselli bulan Tarım Bakanlığı 2009 yılı analiz sonuçlarını neden 7 ay sonra açıkladığına dair kamuoyuna bilgi vermek yerine kendi birimini yalanlayarak ve soruşturma açtığı açıklamasını yapması trajikomik bir durumu ortaya çıkarmıştır. DENETİM PROGRAMINDA YAPILAN ANALİZLERİN; Beyaz Peynir % 3.64 Tavuk, Hindi, Bıldırcın veya Devekuşu Etinde Mikrobiyolojik %17.98 Balda Taklit, Tağşişin Tespitine Yönelik %16.74 Pekmezde Taklit,Tağşişin Tespitine Yönelik% 33.96 Kuru Kayısıda Kükürt dioksit (SO2) Aranması%13.54 Kırmızı Toz veya Pul Biberde Aflatoksin Aranması % 14.77 İncir Ezmesinde Aflatoksin Aranması %17.39 Ballı Çerezde Aflatoksin Aranması %21.62 Yerfıstığında Aflatoksin Aranması % 6.29 Ayçiçek yağı % 8.00 Kızartma Yağlarında Polar Madde ve Dumanlanma Noktası % 7.95 Hazır Yemeklerde Mikrobiyolojik %4.42 Tuzda İyot Tespitine Yönelik (Potasyum İyodat Şeklinde) % 3.92 Bitkisel Ürünlerde Pestisit % 6.85 Bebek Mamalarında Kurşun Aranması,önce %3, sonra ise,% 0.00 olarak açıklanan olumsuz sonuçlarına yönelik Tarım Bakanlığı tarafından yukarıda belirttiğimiz görev ve yetkileri kapsamında ne gibi işlemler yapıldığı tüketiciler tarafından bilinememektedir. Temmuz/2010 da kamuoyuna açıklanan 2009 yılı denetim sonuçları karşısında, Tüketici ne yiyeceğini şaşırdı. Anneler infial halinde. Plastik biberonların zararları tartışılırken, içindeki mamanın zararlarından haberimiz yok. Gıda denetimlerinin/analizlerinin amacı nedir? Bir önceki yılın analiz sonuçlarına göre nispi oranda azalma var yaklaşımıyla teselli bularak, “dostlar alışverişte görsün yaklaşımımı.” Yoksa, gerçek anlamda, toplum sağlığını ve güvenliğini sağlamak mı olmalıdır. Mahkeme kararı olmadan firma ismi açıklama yapmayacağını belirten Tarım Bakanlığı yetkililerine soruyoruz? Ankara Asliye Üçüncü Ticaret Mahkemesi Başkanlığının kararıyla, 06.07.2010 tarihinde gazetede ilan edilen, Türk gıda kodeksi baharat tebliğine uygun olmayan, aflatoksin içeren kırmızı pul biberin toplatılmasının akabinde davalı firmaya yönelik yaptırımlarınız neler olmuştur? Kamuoyuna açıklayınız. |