Basına ve Kamuoyuna “Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik” le birlikte, 13 Ağustos 2010 tarih, 27671 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Biyogüvenlik Kurulu ve Komitelerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin,” 26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. Ancak, öngörülen gerekli analizlerin yapılıp yapılmadığı belli olmadan ve kısa süre içerisinde 32 çeşit, GDO ve ürünlerinin, gıda ve yem amaçlı olarak ülkemize girişine onay verilmiştir. Biyogüvenlik kurulu adıyla bu onayı verenlerin hangi mevzuata göre görev yaptıkları ve kimlerden oluştuğu bilinmemektedir. Kamuoyuna yönelik yapılan yüzeysel tek açıklama, sadece ülkemize girişine onay verilen gıda ve yem amaçlı GDO ların sayısı ve isimleridir.
26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe girecek olan “Biyogüvenlik Kurulu ve Komitelerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin” de içeriği itibariyle tüketiciyi bilgilendirici, kamuoyunu rahatlatıcı hiçbir yanı yoktur. *Yönetmelikte kurulması hükme bağlanan Biyogüvenlik kurulunun bağımsız bir yapısı olduğu vurgusunun yapılmasına karşın, tamamen kamu kuruluşu temsilcilerinden oluşturulması nedeniyle, bağımsız kurum ve kuruluşların, ilgili meslek odalarının temsiline yer verilmemiş, objektiflikten uzak, kapalı bir kutu oluşturulmuştur. *Biyogüvenlik kurulunun çalışmaları, altı ay aralıklarla Tarımsal Araştırma Geliştirme Merkezi (TAGEM) aracılığıyla Tarım Bakanlığına bildirilmesi hükme bağlanmasına karşın, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve izleme süreçlerine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. *Bilimsel değerlendirmeleri yapacak uzmanlar kurulunu belirlenmesi tamamen Biyogüvenlik kurulunun tasarrufuna bırakılmıştır. Komite çalışmaları üzerinde egemen ve gizliliğe dayalı bir denetim mekanizması oluşturulmuştur. *Çevre, biyolojik çeşitlilik, tarımsal üretim insan sağlığı üzerinde olabilecek GDO zararlarının önlenmesine yönelik acil eylem planı hazırlanmasına dikkat çekilerek, GDO ların zararlarını itiraf ettikleri halde, komite çalışmalarında test, deneme, analiz gibi işlemlerle ilgili ek bilgilerin ihtiyaç halinde isteneceğini belirterek kendi içlerinde önemli bir çelişkiye imza atmışlardır. *İzleme, yasaklama, toplatma, imha ve benzeri yaptırımlarla ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesine ilişkin düzenlemelere yer verilmemesi ile gümrüklerde GDO analizi yapacak tek bir biyoteknoloji laboratuarının bulunmaması tüketicilerin sağlık ve güvenliğine yönelik şüpheleri ve kaygıları artırmaktadır.
GDO ları serbest bırakmak insanlığa ve ülkemize yapılan en büyük kötülüktür. GDO larla ilgili tüm yasal düzenlemeler iptal edilerek, ülkemize girişi yasaklanmalıdır. |